Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapılan açıklamada, “Tüm kadın katliamları ve kadına yönelik her türlü şiddet sona erinceye kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir” denildi.

Şanlıurfa Barosunun binası önünde yapılan açıklamada, “Toplumdaki şiddet kültürünün değişmesi için, şiddet dili değiştirilmeli, kadın şiddetini de önleyecek şekilde tüm söylemlerde barışçıl bir dil kullanılmalıdır” denildi.

“Nüfusunun yarısının kadın olduğu Türkiye, cinsiyet eşitliği sıralamasında, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre 145 ülke arasında 130‘ncu sırada yer almaktadır” ifadesi yer alan açıklama şöyle:  “2019 yılı, ülkede son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl olmuştur. 2020 yılında ise erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Bu yıllar arasında kadın cinayetlerinin sayısında sadece İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı yıl olan 2011 yılında düşüş görülmüştür. İlk imzalayıcısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması ve devamında 2021 yılı içerisinde sözleşmeden dönülmesinin beyan edilmesiyle, kadına yönelik şiddet artarak devam etmektedir.

2021 yılı Ocak Ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, 6284 sayılı kanun kapsamındaki kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadın sayısını 2017'de 353, 2018'de 279, 2019'da 336 ve 2020'de ise 266 olarak duyurmuştur.

Bizler çok iyi biliyoruz ki verilen bu sayılara, faili meçhul, intihar olarak geçen kadın cinayetleri ve kayıtlara dahi geçmeyen sayısız şiddet mağduru kadın dahil değildir.

Biz kadınlar hayatlarımıza ve emeğimize sahip çıkmaya, toplumsal alanın her aşamasında var olmaya devam edeceğiz. Dünya biz kadınların emeği üzerinde dönmektedir.

Yaşadığımız her türlü erkek şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ”kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir” ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçmektedir.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele her alanda uygulanmalı kadınlar politika ve kanun yapma süreçlerine dahil edilmelidir. Toplumdaki şiddet kültürünün değişmesi için, şiddet dili değiştirilmeli, kadın şiddetini de önleyecek şekilde tüm söylemlerde barışçıl bir dil kullanılmalıdır. Tüm kadın katliamları ve kadına yönelik her türlü şiddet sona erinceye kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.” Denildi.

Editör: TE Bilisim