Değerli okuyucularım, Kadınların kendini bilmeyen bazı erkekler tarafından değersiz bir eşya gibi hurda kullanılmasına bir türlü anlam veremiyorum. Kadınlara yapılan şiddet, işkence, tecevüz maalesef bir türlü bitmedi. Her gün bir iki kadının öldürüldüğü haberleriyle kahroluyoruz.

En son tüm Türkiye'yi derinden üzen henüz on altı yaşındaki Sıla'nın arkadaşlık yaptığı erkek arkadaşı tarafından boğazı kesilerek öldürülmesi tekrardan insan değerinin bir hiç olduğunu gösterdi. Gencecik bir kız çocuğu daha hayatın baharında. Daha ergenlik çağında kalbi yaşamla dolu bir kız çocuğu. Kim bilir ne hayalleri vardı? Daha neler yapmayı planlıyordu? O küçücük bedeninde ne ağır yükler saklıydı? Bu acılar bir türlü bitmek bilmedi. Yıllardır öldürülen kadınların sayısı gün be gün artmaktadır.

Son üç yılda öldürülen kadın sayısı dokuz yüz otuz üç. İki bin yirmi birden bu yana yani bir yıl içinde öldürülen kadın sayısı ikiyüz seksen. Bunun yanında ikiyüz on yedi kadının da ölümleri şüpheli. Öyle bir durum almış ki adam kadını öldürüyor bir iki yıl yatıp iyi halden dolayı dışarıya çıkıyor. Kızlarını toprağa veren aileler ne hale geliyor acaba biliyor musunuz? Yavrusunu toprağa verdiğine mi yansınlar, yoksa yavrusunu canice öldürüp bir iki sene yatıp, sonradan dışarıya çıkıp elini kolunu sallaya sallaya dolaşan adama mı yansınlar? Cezalar ağırlaştırılmadıkça bu hep böyle devam edecektir. Her yıl sayısı katlana katlana kadın cinayetleri artmaktadır. Cezalar caydırıcı olacak ki insan yaşamında ister kadın, ister erkek olsun ne kadar değerli birer varlık olduğunun bilincine varsınlar.

Çünkü öldürülen kadında değersiz değil, öldürüp yıllarca ömrünü parmaklıklar ardından geçirecek adam da değersiz değildir. Allah'u Teâlâ yeryüzünü yaratırken, yeryüzünde en kıymetli insandır diye yarattı ve yeryüzünde yarattığı herşeyi meyveleri, sebzeleri, dağları, denizleri, suları, ateşi, toprağı, havayı herşeyi kullu için yarattı. Bu kadar kulunu düşünen bir Rabbimiz varsa biz neden halen birbirimizi yok etmek peşindeyiz. Haddimize mi haşa. Ancak bizi yaratan da O' dur, vakti saati geldiğinde yine emanetini alacak da O' dur. Yeryüzünde erkek kadını, kadında erkeği tamamlar.

Erkek kadınına değer verdikçe adam gibi adamdır. Kadın da kocasına değer verdikçe eşinin baştacı ve evin hanımıdır. Bunun dışında anlaşamayan eşler birbirine zarar vermeden yollarını ayırabilirler. Fakat şimdilerde genç kızlara tuzak kuranlar, onlara şantaj yapanlar, ellerindeki fotoğraflarla kızları tehdit edenler hamam böceği gibi çoğaldılar. Maalesef genç kızlar bu tuzakların pençesinde can çekişiyorlar. Karşıdan gelen tehditlere ve şantajlara karşı çaresiz kalan genç kızlar, herşeyi sineye çekip ızdırap bir yaşam sürmektedirler. Kendilerine yapılan bu şantajlara ve tehditlere karşı direnen genç kızlar da maalesef şüpheli bir şekilde infaz edilmektedir. Son yıllarda gençler uyuşturucu batağında can veriyorlar.

Çoğu gençler arkadaş kurbanı olup bu batağın içine girip ve sonradan çıkmaz bir duruma geliyorlar. Buda hem kendilerini,hemde ailelerini zor duruma sokmaktadır. Gençler kendi hayatında vazgeçtikleri yetmiyormuş gibi, birde ailelerine verdiği acılar, sıkıntılar ve zorluklar maalesef acı veriyor. Bunu yaşayanlar bilir. Tekrar söylemeden geçmek istemiyorum.

Çocukların eğitimi önce aileden başlar. Onlara iyi,terbiyeli, ahlaklı bir eğitim vermiş istek çocuklarımızın kötü arkadaş kurbanı olmayacağını hesaplarız. Fakat çocuklarımız bunlardan mahrum büyüyorsa, manevi huzurun ne olduğunu aşılamamış isek o zaman çocuğunuzun gelecekte size vereceği hiç birşey olamaz. Boş bir kafayla hayat yaşamına devam eder ve önüne gelen tuzaklara sarılıp gider. Buda sizlere çok pahalıya mal olur. Aman siz siz olun sakın çocuklarınıza, " saldım çayıra mevlam kayıra" demeyin.

Çünkü çocuğunuzun yiyeceği her haltın sorumlusu siz olacaksınız. Kadın cinayetlerin bundan sonra son bulmasını ve uyuşturucu batağında ki gençlerin bir an önce kurtarılması için adalet bakanlığının bu konularda duyarlı olmasını ve cezaların caydırıcı olması için ağırlaştırılmasını diliyoruz. Allah'a emanet olun.