Uğur Tekstil’de İşten atılan 100 işçi şehir merkezinde bulunan Rabia Meydanında toplandı. İşçiler adına açıklama yapan Uğur Tekstil İşçisi Erdal Ayata, “Taleplerimiz kabul edilene kadar, bütün işçi arkadaşlarımız tekrar işe geri alınana kadar hem fabrika önünde hem de şehir meydanında eylemlerimize ve direnişimize sonuna kadar devam edeceğimizi buradan ilan ediyoruz.” Dedi.

Erdal Ayata’nın okuduğu açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçilerinin mücadelesini takip edenler, burada çalışan işçileri tanıyanlar, aylardır ve yıllardır süre gelen haksızlıkları da biliyordur. Ama bilmeyenler için tekrar söylemek gerekirse, bu fabrikada çalışıp emek veren işçiler yasal ve anayasal haklarını kullanıp sendikaya üye oldukları için her türlü haksızlığa, baskıya, tehdide ve mobinge maruz kaldılar. Ve bu da yetmedi, topluca işten atıldılar. 

Sendikalı olan Uğur Tekstil işçileri çalışma bakanlığından resmen yetki belgesi almış olmasına rağmen bu haklar adeta ayak altına alındı ve cignendi, en son yaklaşık 2 hafta önce Uğur Tekstil den jandarma zoruyla işten çıkarılan 100 işçi, ve bununla eş zamanlı olarak Özak tekstilde yıllık izinlerin bitmesi akabinde ücretsiz izne çıkarılarak fabrikadan uzaklaştırılan yaklaşık 30 işçi seslerini duyurmak için tekrar toplandık. 

UĞUR TEKSTİL’DE İŞTEN ATILAN 100 İŞÇİ OLARAK, PATRONA VE BİZ İŞÇİLERİ YÜZÜSTÜ BIRAKAN SARI SENDİKA AĞALARINA SESLENİYORUZ

İki haftadır sendikayla işveren arasında görüşmeler yapılıyor ama hala sendikadan bize tek bir açıklama dahi yapılmadı, telefonlarımızı bile açmıyorlar. dağılmamızı, mücadelemizden vazgeçmemimizi bekliyorsunuz biliyoruz. Ama boşuna umutlanmayın. Bugüne kadar görüşemelerden bir sonuç çıkar diye eylemlere ara vermiştik. buradan altını çizerek söylüyorum, bu ilk toplanışımız değil ve emin olun son da olmayacak. Bir dahaki basın açıklamasını 2.organize sanayide bulunan Uğur Tekstil fabrikasının önünde yapacağımızı, ilan ediyoruz.  ve taleplerimiz kabul edilene kadar, bütün işçi arkadaşlarımız tekrar işe geri alınana kadar hem fabrika önünde hem de şehir meydanında eylemlerimize ve direnişimize sonuna kadar devam edeceğimizi buradan ilan ediyoruz.

DERHAL HAKKIMDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUN

Bizler bugün burada üye olduğumuz sendika yetkililerinin bu açıklamayı yapmasını isterdik ama üzülerek ifade ediyorum DİSK Tekstil sendikası tarafından harcandik, Disk Tekstil sendikası genel başkanı Kazım Doğan "işçiler ile birlikte olamayacağını" ", işçilerin yanında yer alamayacağını" bizzat bana telefonda söyledi, genel başkan Kazım Doğan "bu iftiradır bunu kabul etmiyorum" diyorsa derhal hakkımda suç duyurusunda bulunsun. Gelsin burada işçilere açıklama yapsın.

Tek amacı daha iyi şartlarda, ve insani koşullarda çalışmak isteyen işçiler artık karşılarında jandarma ve polisi görmek istemiyor, geçen hafta jandarma tarafından bir işçi arkadaşımla birlikte gözaltına alındım. Bizi fabrika önüne bırakmamak, hakkımızı aramamıza ve sesimizi duyurmamıza engel olmak için karşımıza askeri jandarmayı dikenler, gözaltıyla, müdahale etmekle tehdit edenler, bu mücadeleden vazgeçeceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.  Sizin adınıza üzgünüm ama her seferinde biraz daha güçlenerek karşınıza cikacagimızdan hiç şüpheniz olmasın.

Geçtiğimiz hafta Küresel sendika Temsilcisi bize işverenle, disk teksti genel başkanı, disk konfederasyonu genel başkanı ve marka temsilcilerinin da katılacağı bir toplantı olacağını ve bu toplantıya sizden içerde çalışmaya devam eden isçilerden biri de toplatıya katılacak dedi. İşverenimiz Servan bey ve Marka temsilcisinin de bunu kabul ettiği söylendi. Biz de bir arkadaş belirledik ve bu arkadaşımız bu toplantıya katılmak için İstanbula gelmek için bugün işe gitmedi. Ancak sendika genel merkezi bu arkadaşımızın toplantıya katılmasına engel oldu.

Uğur tekstil’de çalışan ve işten atılan herkes ve bizim mücadelemizi takip eden herkes artık biliyor ki disk tekstil genel başkanı Kazım Doğan ve merkez yönetimi patronla anlaşarak bizi resmen harcadı. Eski bölge temsilcimiz Mehmet Türkmen’in görevden alınması, ardından bizim topluca işten atılmamız ve sendikanın bizi böyle yüzüstü bırakması, bütün bunların Kazım Doğan’la patronumuz Hayri Uğur arasında bir işbirliği ve anlaşma olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. O yüzden biz küresel sendikaya ve bu fabrikanın üretim yaptığı Zara markasının temsilcilerine sesleniyoruz. Kazım Doğan ve bu sendikanın merkez yönetimi bizi temsil etmiyor. Biz onlara güvenmiyoruz artık. Bizim şikayetlerimizi ve taleplerimizi doğrudan bizden dinlemenizi ve bizi muhattap almanızı istiyoruz.

SON OLARAK BURADAN BİR KEZ DAHA TALEPLERİMİZİ DİLE GETİRİYORUZ:

1- bütün işçi arkadaşlarımız işe geri alınsın.

2- dışarda geçen günlerimizin ücretleri ödensin

3- marka temsilcilerinin biz işçileri, seçtiğimiz komite üyesi işçi temsilcileriyle görüşme yapmalarını ve şikayetlerimiz dinlemelerini istiyoruz.

4- fabrikada işe tekrar işe alındıktan sonra fabrika yönetiminin işçi komitesi temsilcilerini muhatap almasını ve bizimle sözleşme yapmalarını istiyoruz.

Bu taleplerimiz kabul edilinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz. Ya hep beraber ya hiç birimiz. Direne direne kazanacağız!” dedi.

Editör: TE Bilisim